GAPIYI GIYGAŞUK BIRAKMALI !


Açıklama: Bir kaç gün önce Kardeşim Cüneyt Yağcıoğlu'nun derleyip seslendirdiği, İnebolu pidesi ve pastırmalı ekmeğin de yapımının sergilendiği yöresel bir çalışmaya şahit olduk...
Kategori: İNEBOLU
Eklenme Tarihi: 12 Şubat 2021
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 09:14
Site: Yeni İnebolu Gazetesi
URL: http://www.inebolugazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=1806


Bir kaç gün önce Kardeşim Cüneyt Yağcıoğlu'nun derleyip seslendirdiği, İnebolu pidesi ve pastırmalı ekmeğin de  yapımının sergilendiği yöresel bir çalışmaya şahit olduk...

Videoyu izleyenlerin bizzat gelerek, telefonla ulaşarak veya sosyal medya aracılığıyla beğenip, paylaşım yaparak İnebolu'ya özgü ifadelere ne denli sahip çıktıklarını ve bunun gibi küçücük şeylerle ne büyük mutluluk yaşadıklarını da bu vesileyle görmüş olduk.

Hatta, İneboluluyum diyen herkesin ortak paydası olan ve gerçekten bize has kelimeler ve cümlelerle bizim bölge ağzımızı oluşturan bu tarz bir derlemenin daha önce yapılmadığının da farkına vardık.

Ve bu derleme ile İnebolu'ya özgü ilginç ifadelerin kayıt altına alındığı ve gelecek nesillere aynen aktarılacağı düşüncesi yapılan işin ne derece önemli olduğunu ortaya koydu.

Çünkü İnebolu'da doğmuş, büyümüş, yaşamış her bireyin benimsediği bu konuşma şekli tamamen bizi yansıtıyor, Getire GÖTÜR, deliye DÖLÜ, eriğe ÖRÜK diyerek başka yörelerden kolayca ayırd edilebilen ilginç kelimelerle farklılığımız meydana çıkıyordu.

Özellikle İnebolu dışına çıktığımız da bu kelimeleri insanların anlayamadığını görsek de, biz birbirimizi anladığımız sürece değiştirme yada düzeltmeye gerek yoktu. 

Trakyalının, Doğu Karadeniz insanının, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu halkının kendine has konuşma şekilleri,  geçmişten geleceğe miras bırakılacak bir kültür zenginliği olarak değerlendiriliyorsa,  İnebolu'ya özgü kelimelerin kullanıldığı konuşma şeklide bizim kültürel zenginliğimizdi.

O zaman bu hazinenin olduğu gibi muhafaza edilmesi, kelimelerin dumura uğramadan günlük yaşantımız da kullanılmasının devamıyla mümkün olacaktı.

Peki İnebolu'ya özgü ifadelere bir kaç örnek verecek olursak...

Bizler İnebolu'da "Kapıyı kapatma, biraz aralık bırak" yerine  GAPIYI GIYGAŞUK BIRAK cümlesini kullanırız.

"Sus, fazla sesin çıkmasın" demeyiz, kısaca SÜSETME deriz meselâ... 

"Alda gel" yerine ÂBERİ deriz.

Yürüyüşünde birazcık kibirlilik olana hemen lafı yapıştırırız GIRIŞAK diye...

"Şuraya doğru git" demeyiz, ÂKURU GİT deriz...

"Çok az" yerine CİTGATÇA deriz...

"Rahat durmayana" FIYILDAMA, "Kıkır kıkır gülene" FİNGİRDEME deriz.

"Her gördüğünü yiyene" SÜMTÜK deriz.

"Giyim kuşamına özen göstermeyene" SÜLEPE deriz.

"İshal oldum" demezler de AMEL OLDUM derler.

"Dengesiz hareketler sergileyene" SARSUK denir.

Aşı boyalı evlerimizin lavaboları ÇAĞ YANI - dolapları TERCE - rafları SERGEN - merdivenleri PASAK - tuvaletleri HELÂ dır.

Bunlar gibi pek çok kelimelerin kullanıldığı İnebolu'ya özgü ilginç ifadelerle mutlu ve huzurlu, stresten uzak, sağlıklı bir yaşam temennisiyle yazımı noktalıyorum.