TANER AYYILDIZ KASTAMONU'YU SALLADI...AMA !

Geçtiğimiz Pazar akşamı Kastamonu Halk Eğitim Merkezi'nde bir stand-up gösterisi vardı.Salonu dolduran 5-6 yüz kişi, sosyal medyadan tanıdığı, videolarını izleyerek gülüp eğlendiği Taner Ayyıldız'ı canlı canlı izlemek için doldurmuştu salonu...İlgi yoğun, mekân güzel, izleyici seviyeli ve aynı zamanda heyecanlı idi...Belki de salonun yüzde doksanı ilk defa bu tarz bir gösteriye iştirak ediyor, neyle karşılaşacağını pek kestiremiyordu.Ya da "bu bizim uşak neler yapacak bakalım" diye merak ediyor, birazdan merakını giderecek olmanın heyecanını yaşıyordu.Hani maç başlamadan önce "Hava,saha,zemin ve taraftarın futbol oynamaya müsait bir ortam oluşturduğu söylenir ya"...Aynen öyle bir hava vardı Kastamonu'da...Evet Taner Ayyıldız karşımızdaydı artık.Salondaki sessizlik sadece kahkahalarla gülerek ve eller kızarıncaya kadar alkışlayarak bozulmalıydı.Daha ilk dakikalarda bunu başardı Taner Ayyıldız. Sonuna kadar da öyle devam etti...Sahneye hakimiyet, seyirciyle iletişim, konudan konuya geçiş on numaraydı.Her türlü sıkıntıyla mücadele eden insanımız, derdi-kederi-hastalığı- ekonomiyi iki saatliğine unuttu, katıla katıla, gözlerinden yaş gelinceye kadar güldü."Ödediğim para kat kat helal olsun sana" diyerek alkışladı Taner Ayyıldız'ı.İçimizden biri olan, bu topraklarda yetişen kardeşimiz, ünlü Stand-upçı ve komedyenlere taş çıkartan performansı ile adeta büyüledi herkesi...Farklı bir mizah anlayışıyla bu piyasada "BEN DE VARIM" dedi.Üstüne bir de "ÇÜNKÜ BEN GASTAMONULU'YUM" sözlerini ekledi.Gösteriyi bitirdi ama asıl bombayı sona eklemişti Taner Ayyıldız. Ders niteliğindeydi sözleri...Kastamonuluyum diyen herkes üzerine alınmalı, en önemlisi birbirini sevmeliydi.Önce kendi insanına sahip çıkmalı, destek vermeliydi. Evet Taner Ayyıldız, memleketi için yaptığı değerlendirme ve tespitleri başladı anlatmaya..."Dünyada 180'e yakın ülkeyi, Türkiye'nin ise her yerini işim dolayısıyla gezdim, ama Kastamonu gibisini görmedim. Cennetten bir köşe bizim memleketimiz. Kurtuluş Savaşında ki kahramanlıkları zaten tarihe altın harflerle geçmiş anlatmaya gerek yok. Kışı ayrı, yazı ayrı güzel. Ilgaz'da kayak yapıp, İnebolu'da denize girebilir, Pınarbaşı'nda kanyonları gezebilirsiniz. Şeyh Şaban-ı Veli türbesini ziyaret edip manevi havayı teneffüs edebilir, Kuyu kebabı, banduma, etli ve pastırmalı ekmekle ziyafet çekebilirsiniz. Kastamonu'da her şeyin doğalı, organiği mevcut. Bizim kendine has bir bölge ağzımız var. Hani şive dedikleri. Ben de bunu tüm Türkiye'ye mizah katarak tanıtma çabasındayım. Bu kardeşinize destek verin, çünkü ben sizin içinizden biriyim. Ben bulunduğum her platformda "GASTAMONULU" olduğumu gururla söylüyorum. Bizim en büyük problemimiz birbirimizi sevmememiz. Bunu aşarsak bizi kimse tutamaz.""Sen Kastamonuluya hiç benzemiyorsun diyorlar. Ne yapayım ben kel simidi koluma bilezik niyetine takıp, alnıma pastırma yapıştırıp, Taşköprü sarımsağını boynuma geçirip gezersem Gastamonulu olur muyum?""Mesela Kastamonu Belediye Başkanı bir kere arayıp, geldiğinde bi uğra, bir bardak çay içelim karşılıklı demedi. Çok mu zor bu ? Kastamonu'yu her yerde anlatıyorsun, tanıtımımıza katkı veriyorsun deyip beni onore ederek ne kaybedersin? Beni daha çok motive eder, şevkimi artırırsın. Doğal olarak ben bunları bekliyorum, buradan da haykırıyorum.""ALLAH AŞKINA BİRBİRİMİZİ SEVELİM."Bu cümlelerin üstüne söylenecek çok ta bir şey kalmıyor aslında.Tek bir şeyi yazmadan geçemeyeceğim. Gösterinin üzerinden birkaç gün geçti. Kastamonu basınında Taner Ayyıldız'ın Kastamonu gösterisi hiç haber olmadı. Haber yapmak için Kastamonu'ya Cem Yılmaz'ın gelmesi mi gerekiyor? Merak ediyorum?

| Bu haber 6264 defa okunmuştur.