Geçtiğimiz hafta Cuma günü Daday'da bulunan Ballıdağ hastanesinin yerine yapılması planlanan proje organizasyonuna katılacak birkaç arkadaşın davetiyle yollara düştük ve Cuma Namazının akabinde programın yapılacağı yere ulaştık.
Daday ilçesi ile adı her daim birlikte anılan ve uzun yıllar binlerce hastaya şifa dağıtan Ballıdağ Hastanesinin bulunduğu yere ilk defa geliyoruz. Tabii geliş amacımız bölgeye yapılması düşünülen projenin tanıtım toplantısına iştirak etmek. Dolayısıyla eski Ballıdağ hastanesinin yerinde yeller esiyor. Yıkılmış, hafriyat çalışması bitmiş, arazi, inşa edilecek yeni projeye hazır hale getirilmiş.
Programın başlamasına artık dakikalar var. Katılımcılar küçükten büyüğe doğru, sanki protokol sırasını takip ediyormuşcasına alana geliyor. Bürokratlar, Siyasi parti yöneticileri, Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Askeri erkân, İlçe Belediye Başkanları, Kaymakamlar, Milletvekilleri, Kastamonu Valisi...
Merakla ve dört gözle ilçelerine yapılacak projeyi bekleyen Daday halkının ise heyecanı ve sevinci yüzlerinden okunuyor.
1954 yılında Türkiye'nin en büyük ikinci göğüs hastalıkları hastanesi olarak inşa edilen ve yaklaşık yarım asır bir dönemin amansız hastalığı veremle savaşta önemli rol üstlenen, ancak aradan geçen yıllar içerisinde bu işlevini büyük ölçüde yitirerek 2005 yılında kapatılan, o tarihten beri atıl vaziyette kalan ve akıbeti sürekli sorgulanan Daday Ballıdağ artık uluslararası hizmet verecek örnek bir projeyle Geriatri merkezi(Yaşlılar oteli ve sağlık merkezi) olarak yeniden doğuyor.
Evet program başlıyor, hava güzel, oksijen bol, konuşmacılar kalabalığı bulmuşken fırsatı kaçırmayıp konu ile ilgili birkaç cümle ediyor.
Benim ise bu konuyu yazmama vesile olan konuşmada ki bir kelime ilgimi çekiyor.
Kürsüye projenin mimarı Ahmet Erkurtoğlu davet ediliyor. Hemşehrimiz konuşmasına "Bir İNEBOLULU olarak bu konsept projenin mimarı olmak bizi çok mutlu etmiştir" diyerek başlıyor. Bu da bizlere yetiyor da artıyor...
Nerede "İNEBOLU" ismi zikrediliyorsa, elbette bu bizler için onur ve gurur vesilesi oluyor.
Evet bu gururu bizlere yaşatan Ahmet Erkurtoğlu'nu uzun yıllardır tanır, başarılarını takip ederim. Her daim İnebolulu olmakla övünür, elini taşın altına koyar. Kurduğu mimarlık bürosuyla İstanbul'da başarılı projelere imzasını atmış, İnebolu ve Kastamonu söz konusu olduğunda ise üzerine düşeni fazlasıyla yapmış bir değerimizdir Ahmet Erkurtoğlu.
12-13 yıl önce İnebolu'ya yapılması düşünülen Üniversite ek binaları ve sosyal tesisleri için projeler çizmiş ve tanıtımını yapmıştı, fakat İnebolu bu projeyi hayata geçirememiştir. Oysa üniversite potansiyelinjn artması ile İnebolu ekonomisine canlılık getirilmesi amaçlanmıştı. Maalesef bu hayal bir başka bahara kaldı.
Yine İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası hizmet binasının yıkılıp yenisinin yapılması aşamasında, bizzat yönetim kurulu olarak hemşehrimiz Ahmet Erkurtoğlu'nun kapısını çaldık ve yeni binamız için proje desteği istedik. Bu talebimizi karşılıksız yerine getirerek, İnebolu'ya ahde vefa göstermiş, bina yapımının bitimine kadar ilgisini esirgememiştir.
İstanbul'da önemli caddelerde yapılan pek çok binada AE MİMARLIK logosunu görüyor, hemşehrimiz Ahmet Erkurtoğlu adına gururlanıyoruz.
Kastamonu'da da birçok eserin projesinde Ahmet Erkurtoğlu imzasının olduğunu duyuyor, biliyoruz.
Bu vesileyle, memleketimizde doğup büyüyen ve ülkemize bir şekilde hizmet eden değerlerimizle gururlandığımızı ifade ediyor, başarılar diliyoruz.
| Bu haber 4138 defa okunmuştur.
