TARIK UZUNMEHMETOĞLU İLE 34 YILLIK KOMŞULUK...

16 Ocak 2006 tarihi canım oğlum Tarık'la bu dünyadaki son günümüzdü...

Hiç unutmadığım, gönlümde, kalbimde ve benliğimde her daim yaşattığım canım oğlumdan ilk defa köşemde bahsediyorum...

Sebebine gelince;

34 yıldır işyeri komşuluğu yaptığım, abi olarak sevdiğim, saydığım, hasbihal ettiğim ve pek çok hasletiyle örnek şahsiyet Tarık Uzunmehmetoğlu bir varmış bir yokmuş misali ansızın aramızdan ayrıldı...

Tarık abi, oğlum Tarık işyerime yanıma geldiği zamanlarda oğluma şöyle seslenir, "İnebolu'da bir Tarık sen varsın, bir Tarık ben varım, adaşım benim" diyerek sevgisini gösterirdi.

Yıllar geçmesine rağmen bu cümle hafızamdan hiç çıkmadı ve Tarık abiyi her görüşümde oğluma bu şekilde seslenişi kulaklarımda yankılandı.

İkisi de Târık sûresinde bahsi geçen Tarık yıldızından almıştı ismini, yıldız gibi kaydılar, bu dünyadan göçüp gittiler, Allah-ü Teala Rahmetiyle muamele etsin İNŞALLAH.

Fakat geride ne kaldı. Güzel hasletler, yapılan iyilikler ve hayırlı hizmetler...

"İyi bir insandı" diyen, hayırla yad eden, ahde vefa gösteren konu komşu ve yakınları...

Tarık abi büyüklerini sayar, küçüklerini severdi.

Ağırbaşlılığı, alçak gönüllülüğü ve mütevaziliğiyle bilinir, pek çok farklı konuda öncülük yaptıģı ve uzun yıllar içinde elde ettiği dostları dükkânına uğramadan geçmezdi.

Sevilirdi Tarık abi...

Bulur buluşturur, kendi imkanlarıyla birleştirir ve pek çok ihtiyaç sahibinin gönlünü fethederdi.

Bana göre gizli hayırseverdi...

Gönlü o kadar genişti ki, kendisi Beşiktaşlı olduğu halde, Galatasaray'ın şampiyon olduğu son yıllarda Kardeşim Cüneyt için İstanbul'da tanıdığı fanatik Galatasaraylı Harun abiden Galatasaray bayrakları istemiş ve getirtivermişti.

Birilerinin mutluluğu ile mutlu olan, bir şeyler yapmak için kendini paralayan özelliği ön plana çıkardı

Dile kolay 34 yıldır Cumhuriyet Caddesinde neredeyse her gün birbirimizi görüyor, selamlaşıyor, herhangi bir konu hakkında fikir teyakkisinde bulunuyor, alış verişimiz oluyor, velhasıl kelam komşuluk hak ve hukukunu gözeterek geçirdiğimiz güzel günler artık geride birer anı olarak kalıyordu...

Tarık abimizi, işyerinin camına toz kondurmayışıyla, içerideki ürünleri tozdan korumak için kapıyı kapalı tutuşuyla, kaliteli ürün satan bir esnaf oluşuyla, yardım severliğiyle, özellikle Evrenyeli ve İstanbul'dan gelen İnebolulu dostlarının kahve içmek için mutlaka uğradığı sevilen kişiliğiyle hatırlayacağız artık...

Takdir-i İlahi'ye boynumuz kıldan ince diyecek, iyi ve güzel yönleriyle hatırlayacak ve hayırla yad edeceğiz...

Bu günden itibaren aklımıza geldikçe Tarık abimizin ve tanıdıklarımızın ruhuna 3 İhlas 1 Fatiha göndererek komşuluk ve insanlık vazifemizi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağız İNŞALLAH.

| Bu haber 1400 defa okunmuştur.