Geçtiğimiz hafta ecdadımızın destan yazdığı, Çanakkale’nin geçilemeyeceği ve Türk’e kefen biçilemeyeceğini tüm dünyaya kanıtladığı, Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümü Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli etkinliklerle ve şehitlerimizin ruhlarına gönderilen dualarla idrak edildi.
Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasında ülkemizin her köşesinden olduğu gibi, Kastamonu havalisinden de gidip geri dönemeyen şehitlerimizin unutulmaması ve unutturulmaması adına bu haftaki yazımı kaleme aldım.
Kastamonu, Çanakkale Savaşı’nda nüfus bazında en fazla şehit veren ilimizdir. İnebolu’nun kayıtlara geçen 138 şehidi vardır.
İnebolu – Küre arasında şimdiki adı Ersizlerdere olan köyümüzün eski adı Dere köyüdür. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda köy bütün erkeklerini şehit vermiştir. Acılarını vatanın kurtuluşuna değişmeyen bu köyün kadınları da kağnı denilen öküz arabalarıyla cepheye ulaştırmak amacıyla İnebolu’dan cephane taşımışlardır.
Araç ilçesi Güzlük Köyü, Çanakkale de en fazla şehit veren köy olarak tescillenmiştir. 25 şehidi olan köyde her hanede farklı hikayeler vardır.
Çatalzeytin, Hamidiye köyü savaşa gidip geri dönmeyen 18 şehidi için şehitler anıtı yaptırmıştır.
Kastamonu’ya bağlı Duruçay Köyü’nden halime isminde 14 yaşında ki kız çocuğu erkek kılığına girerek, saçlarını kazıtarak savaşa katılır. Erkek görünümü ile cepheden cepheye koşar, bacağından yaralanınca köyüne döner. Atatürk’ün davetiyle Ankara’ya gider, hem İstiklal Madalyası hem de gazilik ünvanı alır.
Kastamonu havalisinin, Çanakkale Savaşı’nda verdiği şehitlerin anlatıldığı ‘’ Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni’’ dizeleriyle başlayan türkü Kastamonu’lu İhsan OZANOĞLU tarafından yazılmış ve tüm Türkiye’ye mal olmuştur.
Bizim bölgemiz kayıtlara göre İstiklal Harbi’nde ve Birinci Dünya Savaşı’nda hiç işgal görmediği halde en çok şehit vermiş bir bölgedir. Bu bölgenin insanı hiçbir ayaklanmaya ve isyana katılmamış, inadına vatan savunmasında üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bizim insanımız tek kelimeyle ‘’VATANSEVERDİR’’. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez.
| Bu haber 6940 defa okunmuştur.
