Anasayfa » İNEBOLU
24 Mayıs 2025, 21:15 Editör:
DÜRÜST OLANIN HOR GÖRÜLDÜĞÜ, FIRILDAK OLANIN HOŞ GÖRÜLDÜĞÜ ÇAĞDAYIZ
Eskiden çocuklara “dürüst ol” diye öğüt verilirdi. Hatta bu söz, her kapıyı açacak sihirli anahtarmış gibi gösterilirdi. Ama zaman değişti. Artık dürüstlük sadece kitaplarda yüceltilen, vitrinlik bir değer gibi duruyor. Günlük hayatta ise çoğu zaman bir dezavantaj.
Bir arkadaşım, yıllardır aynı şirkette çalışan, işini hakkıyla yapan bir muhasebeciydi. Şirketin üst düzey yöneticisi yanlış bir harcama kaydını onaylamasını istedi. “Bu usule uygun değil,” dedi. Red cevabı verdiği için üç ay sonra performans düşüklüğü bahanesiyle işten çıkarıldı. Yerine gelen kişi evraklara hiç bakmadan imzayı bastı. Bugün hâlâ o koltukta.
Etrafımıza bakınca bunun bir istisna olmadığını görüyoruz. Haklı olmak yetmiyor, “nasıl göründüğün” daha önemli. Dürüst olan “naif” diye küçümseniyor; kırk dereden su getiren, eğip büken, kıvıran ise “akıllı” diye övülüyor.
Bir gün bir toplantıda, genç bir çalışanın yöneticisine açıkça fikir beyan ettiğine tanık oldum. Kibar ama netti. “Bu yöntem sürdürülebilir değil,” dedi. Yöneticisi yüzünde hafif bir tebessümle dinledi, ama notunu da oracıkta verdi: “Tecrübesizliğine veriyorum,” dedi. Aradan iki hafta geçti, o genç başka birimle “rotasyona” alındı. Yeni birim cam kenarında ama karar masasından hayli uzak bir yerdeydi.
Bu öyle bir çağ ki; yüzüne başka, arkasından başka konuşanlara “diplomatik” deniyor. Doğruyu söyleyen değil, duruma göre yalanı en güzel paketleyen alkışlanıyor. Çünkü dürüstlük, bu devrin hızlı çarklarında fazlalık gibi duruyor. Ağırlık yapıyor.
Bir yerde okumuştum: “Gerçek, çıplaktır. İnsanlar ise giyinmiş yalanları tercih eder.” Ne yazık ki bu cümle, bugünün özetidir. İnsanlar hakikati duymak istemiyor. Onlar, kulağa hoş gelen yalanları; içini rahatlatan aldatmacaları tercih ediyor. Dürüst bir söz, tokat gibi geliyor. Rahatsız ediyor. O yüzden de dışlanıyor.
Peki ya fırıldaklar? Onlar çağın gözdesi. Her duruma uyan, her rüzgâra göre yön değiştiren, kişiliksizliğini “esneklik” diye pazarlayanlar. Ve ne gariptir ki bu tutarsızlık övgü topluyor. Oysa bir insanın duruşunun olması gerekmez mi? Bir kimliğin, bir omurganın?
Belki de mesele şu: Dürüstlük kısa vadede kaybettiriyor ama uzun vadede karakter inşa ediyor. Oysa fırıldaklık kısa vadede kazandırıyor ama uzun vadede güven kaybettiriyor. Bugün herkesin kazanmaya odaklandığı bir düzende, karakter inşa etmek kimsenin umurunda değil.
Yine de ben inanıyorum: Bu çağ geçecek. Ve bir gün insanlar tekrar dürüstlüğü yüceltecek. O gün geldiğinde, rüzgârın yönüne göre dönenler değil; her şeye rağmen dimdik duranlar hatırlanacak.
Çünkü zaman her şeyi siler, ama vicdanla verilen sınavlar baki kalır.
| Bu haber 610 defa okunmuştur.