Anasayfa » İNEBOLU
17 Haziran 2025, 19:54 Editör:
BABASIZ EV GÜNEŞSİZ DÜNYA GİBİDİR!
Anne konusunu defalarca işledik, elbette işlemeye de devam edeceğiz...
Anne için ne yazsak, ne söylesek, ne düşünsek az gelir biliyoruz...
Peki ya baba...
Yılda bir kez hatırlanmakla, hatırlanmamak arasında kalan baba için ne yazmalı...
Elbette babaların hislerini yansıtmalı, düşüncelerine tercüman olmalı...
Sessiz çoğunluk konumunda olan babaların sesinin gür çıkması sağlanmalı !
Çünkü bizim bildiğimiz babalar;
Yemez yedirir...
Giymez giydirir...
Gezmez gezdirir...
Gülmez güldürür...
Okuyamamıştır okutur...
Baba, duygusunu kendi benliğinde yaşar, sıkıntısını dışına vurmaz ama içinde fırtınalar kopar.
Bazı sevgiler vardır, yüksek sesle söylenmez. Ama her adımında hissedersin.
Çocukken sırtına bindirir seni, büyüdüğünde sırtını yaslayabildiğin tek dağdır.
Bazı eller çok çalışır, ama sana her dokunduğunda sadece güven hissettirir.
Her sabah erkenden evden çıkan bir gölge ve sen uykudayken bile senin için yorulan bir yürektir.
Bazı babalar hiç bir şey söylemez, sadece gözleriyle anlatır içinden geçenleri.
Eksikse bir yanın, hep tamamlanmamış kalır.
Varsa; ne kadar şükretsen az gelir.
Aynı anda iki kalbin ritmine ayak uydurmaya çalışmak, babalığın en güzel telaşı belki de...
Baba olmak, sadece evlat büyütmek değil, evladının kalbinde büyümektir.
Baba kelimesiyle başlayan masalların sonu yoktur ama içi şifrelerle doludur.
Babalık her gün öğrenmek, her adımda yeniden büyümektir.
Baba olmak, her gece yatmadan önce ettiğin dualarda sevdiklerinin ismini en başa almaktır.
Baba olmak, sadece eve ekmek getirmek değil, ekmeğin arasına sevgiyi koyabilmektir.
Babalık, bir çocuğun dünyasında kahraman olmaktır.
Pelerini olmasa bile...
Tüm babalara, babalık yapanlara ve aramızda olmayanlara...
Minnetle, sevgiyle ve özlemle...
| Bu haber 264 defa okunmuştur.