Anasayfa » İNEBOLU
02 Mayıs 2024, 09:24 Editör:
ÖYLE BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ Kİ...
Mecusi bir adam Hz. İbrahim'(A.S)a misafir olmak istedi.
İbrahim(A.S) dedi ki "bir şartla kabul ederim. Müslüman olursan seni misafir eder, yemek yediririm. Müslüman olmazsan sana yemek yedirmem"..
Adam bir yemek için öne sürülen bu şartı kabul etmedi ve döndü gitti.
Ardından Cenabı Hak, İbrahim (A.S) a vahyetti. "Ben bu adamı 50 yıldır doyuruyorum. Dinini değiştirde demedim."
İbrahim (A S) bu vahyi alınca koşarak gitti adamı buldu ve güzel bir ziyafet çekti.
Adam bu davranışa bir anlam veremedi ve sordu. "Önce kabul etmedin, sonra beni bulup yemek yedirdin, bu nasıl oldu"...
Olan biteni aynen anlattı İbrahim (A.S) "böyle böyle oldu" dedi
Adam düşündü ve dilinden şu cümleler döküldü.
"Ne güzel bir Rabbin var, düşmanı için dostunu azarlıyor. Ben de oraya geliyorum" dedi ve Müslüman oldu...
Evet ne kadar anlamlı, düşündüren ve tüylerimizi ürperten bir kıssadan hisse değil mi?
Yine çok ders çıkarmamız gereken bir kıssadan hisseyle devam edelim...
Bir gün Rasulallah S A.V Efendimize şöyle bir soru geliyor.
"Ey Allah'ın Resulü, bana davranışların en güzellerini öğret ki , ben onları yapayım"
Peygamber Efendimiz S.A.V soruyu soran kişinin elini sıkı sıkıya tutuyor ve şöyle buyuruyor.
"Ya Amir; öyle ise sana üç şey öğreteceğim, iyi dinle ve bunları yap."
"Sana gelmeyene sen git"
"Sana vermeyene sen ver"
"Sana zulmedeni sen bağışla"
Bu üç hasleti, bu üç güzel ameli işleyenlerden olmamızı istiyor Kâinatın Efendisi...
Hemen beynimizde şimşekler çakıyor değil mi?
Hangimiz bu davranışları sergileyebiliyor?
Hangimiz ilk adımı atan olmak için çabalıyoruz ki?
Çok zor çünkü !
Ama zor olanı başarmalıyız ve farkımızi ortaya koymalıyız...
Hep karşı taraftan beklemeyip, alttan alan, hoşgörülü davranan, anlayışlı olan; "herşeye rağmen" diyebilen, "el öpmekle dudak aşınmaz" düsturunu benimseyen olabiliyorsak...
Ne mutlu bize.
| Bu haber 1224 defa okunmuştur.